Naki BAKIR
İYİ Parti Genel Lideri Akşener’in masadan kalkmasında asıl faktörün, ileride MHP’nin başına geçme amacı hasebiyle “HDP ile birliktelik” ithamından rahatsızlığı olduğu sav ediliyor. CHP idaresinin, seçiminin birinci tipinde Muharrem İnce’nin nasıl bir performans yakalayabileceğine odaklandığı öne sürülüyor.
Cumhurbaşkanı adayı konusundaki uyuşmazlık nedeniyle YETERLİ Parti Genel Lideri Meral Akşener’in “6’lı masa” olarak isimlendirilen Millet İttifakı’ndan ayrılması sonrası CHP idaresinin pazartesi günü (bugün) Genel Lider Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını resmen ilan edip, sonrasına birtakım “küçük” partilerin de iştirakiyle masayı olabildiğince genişleterek yola devam edeceği belirtiliyor. CHP kulislerinden sızan bilgilere nazaran, parti idaresi en kısa müddette masayı genişletme yoluna gidecek.
Bu stratejisi doğrultusunda, Sol Parti ve TİP’le büyük oranda anlaşılırken, bunların yanı sıra Tekrar Refah Partisi ve Hüseyin Baş’ın başkanı olduğu Bağımsız Türkiye Partisi ile de temasa geçilecek. 6’lı masanın 5’e düşmesindeki ana faktör olduğu argüman edilen HDP’nin ise masaya direkt oturmasının mı, dolaylı olarak katılmasının mı yerinde olacağı konusunun değerlendirildiği konuşuluyor.
MHP liderliği amacı ve HDP faktörü
Meral Akşener’in baştan beri duyduğu rahatsızlığın asıl kaynağının ise HDP faktörü olduğu sav ediliyor. Akşener’in ileride MHP’nin başına geçme amacı olduğu, HDP ile birebir safta görünmesinin ülkücü toplulukta aleyhine bir puan olacağı ve bu amacına pürüz teşkil edeceği için bu olasılıktan ötürü baştan beri rahatsız olduğu öne sürülüyor. Buna nazaran, Akşener’in temel telaşı “HDP ile masaya oturdu” dedirtmemekti. Bu teze nazaran, Akşener, ülkücü tabanın uzun vadede liderliği potansiyelini korumak ve MHP’nin başına geçme talihini yitirmemek için bu türlü bir hareket yaptı.
Kılıçdaroğlu için gaye yüzde 40 bandı
CHP ve Millet İttifakı’nın başka bileşenleri, son anda sürpriz bir gelişme olmazsa pazartesi günü (bugün) Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını resmen ilan edecek.
CHP’ye yakın etraflarda, UYGUN Parti’nin masadan ayrılması sonrasında oluşan şartlarda kamuoyunda Kılıçdaroğlu lehine oluşan “mağdur” algısının parti idaresinde müspet olarak değerlendirildiği, seçimde Kılıçdaroğlu’nun alacağı oy oranı için maksadın ise yüzde 40 bandı olduğu tez ediliyor. Bu tez doğruysa Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanma beklentisinden çok, seçim sonrası partideki koltuğunu sağlamlaştırma amacının öne çıktığı sonucu çıkıyor.
İnce faktörü
Kulislerden yansıyan argümanlara nazaran CHP cephesinde şu an sürecin en külfetli ögesi olarak Muharrem İnce’nin alacağı oya ait bir kestirim yapılamaması… İnce’nin seçimde nasıl bir performans yakalayacağının kestirilemediği ve “Ya birinci tıpta Kılıçdaroğlu’ndan daha fazla oy alırsa” halinde bir telaşın dillendirildiği aktarılıyor.
Partiye yakın bir kaynak, Cumhurbaşkanı adayının yanı sıra oluşturulacak milletvekili listelerinin de büyük ehemmiyet taşıdığını vurguluyor ve “CHP idaresi milletvekili listesini yanlışsız yapamazsa ilgi İnce’ye kayar, kendisi güçlenir” diyor. Bu ortada seçimde, DÜZGÜN Parti Genel Lideri Meral Akşener’in kendisinin aday olmasının yüksek, öbür birini aday göstermesinin düşük mümkünlük olduğu kaydediliyor.
Kaynak: Dünya
